6 Temmuz 2013 Cumartesi

KCK: Kararın arkasında kirli bir pazarlık var

Danimarka’nın Kürt televizyonlarını kapatma kararının ardında kirli bir pazarlık bulunduğunu belirten KCK, kararın soykırıma destek ve haber alma hakkını engellemek anlamına geldiğini belirtti. “Roboskî Katliamı’nı ilk önce haber vererek üstünün örtülmesinin önünde engel olan TV kanalını kapatmak, haber alma özgürlüğünü engellemek değil de nedir?” diye sordu.
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Kopenhag Eyalet Mahkemesi’nin ROJ, Nuçe ve MMC TV’nin yayın lisansını iptal etmesine ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Mahkemenin söz konusu televizyonları kapatma kararını insan haklarına bir saldırı olarak nitelendiren KCK, “Bu kararı, Kürt halkına karşı yürütülen kültürel soykırımın suç ortaklığı olarak görüyor ve şiddetle kınıyoruz” dedi.
Kararın siyasi olduğunu, arkasında da kirli bir pazarlık bulunduğunu ifade eden KCK açıklamasında şunlar belirtildi:
“Bu karar, Avrupa ve Danimarka’nın benimsediği düşünce ve basın-yayın özgürlüğüne ters bir karardır. Danimarka hukuku için kara bir leke olarak tarihteki yerini almıştır. Bu kararla kendi ilkelerini açıkça çiğnemiştir.
Kamuoyunda bu kararın siyasi bir karar olduğu düşüncesi hakimdir. Bize göre bundan da öte kirli işbirliğinin sonucudur. Bu kararın arkasında mutlaka kirli bir pazarlık bulunmaktadır.
Bu Kürt kanalları ne bir terör örgütüyle ilişkilidir, ne de halklar ve toplumlara zarar veren bir yayıncılık yapmaktadır. Yoksul Kürt halkının dişinden tırnağından arttırdığı yardımlarla yaşadığını tüm dünya bilmektedir. Avrupa’daki Kürt halkının ulusal varlığını ve kültürünü korumak için yardımlarla yaşayan yayın kuruluşlarıdır. Başka türlü olduğunu iddia etmek Türk devletinin Amed-Lice’de karakol yapımlarını protesto edenler için uyuşturucu ekiyorlardı demesinden daha büyük bir yalandır. Kültürel soykırımcı, sömürgeci Türk devletinin kendi suçlarını örtmek için bin bir türlü kılıflar uydurduğuna alışmış bulunuyoruz. Ancak bir İskandinavya ülkesinin böyle bir karar almasını kirli bir işbirliği dışında anlamak zordur.”
ROJ TV OLMASAYDI ROBOSKİ’NİN ÜSTÜ ÖRTÜLECEKTİ
Kürtlerin asimilasyon ve kültürel soykırım altında olan bir halk olduğunun altını çizen KCK, bunun en fazla da basın yayın araçlarıyla yaşama geçirildiğini belirtti. “Türkiye ve Kürdistan’da yüzlerce, hatta binlerce TV, radyo, gazete ve diğer basın-yayın organları ile Kürtler kültürel soykırım değirmeninde öğütülmektedir. Buna karşı Kürdistan’da düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğü yoktur. Ancak devletin icazeti ve kültürel soykırım politikaları doğrultusunda koydukları sınır çerçevesinde yayıncılığa izin verilmektedir” denilen açıklamada, kararın Türk devletinin kültürel soykırımcı politikalarına destek vermek anlamına geldiği kaydedildi.
Açıklamada devamla şöyle denildi: “Asimilasyon ve kültürel soykırım altındaki bir halkın kültürünü, sosyal yaşamını yansıtan, doğru haber almasını sağlayan televizyon kanallarını kapatmak, kültürel soykırıma destek vermek değil de nedir? Roboskî Katliamı’nı ilk önce haber vererek üstünün örtülmesinin önünde engel olan TV kanalını kapatmak, haber alma özgürlüğünü engellemek değil de nedir! Roj TV olmasaydı şu anda Roboskî Katliamı farklı gösterilip üstü örtülecekti.
KÜRT BASINI NE NEFRET SUÇU İŞLİYOR NE ÖTEKİLEŞTİRİYOR
Kürt basını ne nefret suçu işliyor, ne de ötekileştiriyor. Bu konuda en özgürlükçü ve empati yapan basındır. Süryaniler, Ermeniler, Êzîdîler, Aleviler ve diğer halklara en fazla yer veren, onları tanıtan Kürt kanallarıdır. Her zaman barış ve demokratik çözümü tercih eden bu kanallardır. Demokrasi ve özgürlük konusunda en ilkeli yayın yapanlar bu kanallardır. Bu gerçek ortadayken bu kanalları kapatmak ne demokrasiye, ne özgürlüğe hizmet etmektedir. Sadece demokrasi ve özgürlük karşıtlarını cesaretlendirmektedir.”
KARARIN DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE ALINMASI MANİDAR
KCK kararın aynı zamanda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı demokratikleşme sürecine karşı da alındığını kaydetti.
“Bu karar aynı zamanda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı demokratikleşme hamlesine köstek olmayı ifade etmektedir. PKK silahlı güçlerini geri çekerken, PKK’yi terör listesine alan Avrupa; PKK yeni bir demokratikleşme ve barış hamlesi başlatınca bu defa da Kürt televizyonlarını kapatmıştır. Kürt Halk Önderinin başlattığı süreci desteklediğini söyleyenler için bu karar anlaşılmaz ve çok manidar bir durumdur” denilen açıklamada KCK, başta Danimarka olmak üzere Avrupa’daki hükümetleri ve insan hakları örgütlerini bu karara karşı çıkmaya, bu konuda Kürt halkıyla dayanışmaya çağırdı. 
ALINTI:ANF Ajans

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder