16 Eylül 2013 Pazartesi

KCK: Kürtleri kovmaya çalışanlar bu topraklardan kovulacak!

KCK: Kürtleri kovmaya çalışanlar bu topraklardan kovulacak!
BEHDİNAN16.09.2013 12:04:50KCK 
Yürütme Eşbaşkanlığı, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Adıyaman'da yaptığı konuşmayı Mahmut Esat Bozkurt ve Nihal Atsız’ın söylemlerine benzeterek, "Kürtleri kovmaya çalışanlar mutlaka bu topraklardan kovulacak, Kürtler diğer halklarla birlikte Türkiye sınırları içinde özgür ve demokratik yaşamlarına kavuşacaklardır" dedi.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP iktidarının Kürt sorununun çözümüne ilişkin oyalama politikasının sonuna gelindiğini belirtti. 
Erdoğan'ın Adıyaman'daki konuşmasına sert bir dille tepki gösteren KCK, bunun "Türkleştirme" stratejisinden vazgeçilmediğinin bir kez daha ilan edilmesi olduğunu söyledi.KCK, "Başbakan Erdoğan Adıyaman’da yaptığı konuşmayla Kürtlere bakışını ortaya koymuştur. Kürt sorununun çözümünde bir politikası olmadığını bir daha gözler önüne sermiştir. 
Eski söylemleri bir daha tekrarlayarak çözümsüzlükteki ısrarını göstermiştir. Hala asker sivil bürokrasiyle milliyetçi kesimlerin desteğini almayı önemli gördüğü anlaşılmaktadır" dedi.Açıklamada, "Başbakan hala kültürel soykırımcı ulus-devlette ısrar etmektedir. 
Bu nedenle anadilde eğitim istenmesini ve kendi kendini yönetme talebini ayrı devlet isteme olarak görmektedir. 
Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt Halk Önderi, devletin demokrasi getirmeyeceğini defalarca vurgulamıştır. Bu nedenle Türkiye'nin demokratikleşmesi için de Kürt sorununun çözülmesi isteğini ve iradesini ortaya koymuştur. Bu açıdan Başbakan’ın “Devlet istiyorlar” demesi gerçekleri çarpıtmaktan ve demagojiden ibarettir" ifadeleri kullanıldı.
ERDOĞAN TÜRKLEŞTİRME STRATEJİSİNDEN VAZGEÇMEDİKLERİNİ İLAN ETTİ
Erdoğan'ın "tek"lik vurgularına dikkat çeken KCK şunları belirtti: "Herkesin demokratikleşme adımları beklediği bir zamanda yine tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrak tekerlemesini dillendirmesi ve anadilde eğitim olmaz demesi Başbakan’ın sürece yaklaşımını göstermektedir. 2008 yılında olduğu gibi tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrağı kabul etmeyen başka yere gitsin diyerek soykırımcı zihniyette ısrar etmektedir. Başbakan’ın savunduğu, soykırımcı ulus-devlet zihniyetidir. “İnkar ve asimilasyonu ayağımızın altına aldık” dese de büyük yalan söylemektedir. “Tek millet olmayı kabul etmeyenler çekip gitsinler” demek inkar ve asimilasyonda ısrar anlamına gelmektedir. 
Başbakan Erdoğan kültürel soykırım ve Türkleştirme stratejisinden vazgeçmediklerini bir daha ilan etmiştir.
ESAT BOZKURT VE NİHAL ATSIZ'IN İZİNDEN YÜRÜYOR
Başbakan’ın her fırsatta anadilde eğitim olmaz söylemi, tek millet ısrarı Türkleştirme stratejisinin dışavurumunu ifade etmektedir. Kürtlerin anadilde eğitim talebini devlet isteme olarak görmesi bu zihniyetinden kaynaklanmaktadır. 
Çünkü anadilde eğitim olduğunda devlet soykırımcı karakterinden çıkacak, tüm farklılıkların kendi özgür ve demokratik yaşamına kavuştuğu yeni bir devlet haline gelecektir.
Kürtler ve başka topluluklar farklılığımız kabul edilsin, varlığımız güvenceye alınsın dediğinde, hemen “Çekin gidin” denilmektedir. 
Özellikle Kürtlere bu sözler cumhuriyet tarihi boyunca sürekli söylenmiştir. Tayyip Erdoğan ya Türkleşeceksiniz ya da bu topraklardan gideceksiniz diyen Mahmut Esat Bozkurt ve Nihal Atsız’ın izinde yürütmektedir. 
Çok eleştirdiği tek parti döneminin kültürel soykırımcı politikalarını hem de 21.yüzyılda açıkça savunmaktadır.
"UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI JANDARMANIN BİLGİSİ DAHİLİNDE YAPILIYOR
Erdoğan'ın Kürt hareketini "uyuşturucu kaçakçılığı" yapmakla suçlayan açıklamalarına da yanıt veren KCK şöyle dedi: "Kürt sorununda adım atma ve çözüm iradesi olmayın Başbakan bu yüzünü gizlemek için önceki iktidarlardan aldığı 'Uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorlar' yalanına sarılmış bulunmaktadır. 
Halbuki iddia ettiği uyuşturucu ekiminin tümü jandarmanın bilgisi dahilinde yapılmaktadır. AKP yandaşları hiçbir dönemde olmadığı kadar devlet imkanları kullanarak palazlandıkları halde Kürtleri rantçılıkla suçlamak da utanmazlıktan başka bir anlama gelmemektedir. 
On yıllardır yapılan bildik psikolojik savaş suçlamalarına başvurması, AKP hükümetinin Kürt sorunundaki kültürel soykırımcı politikalarını örtmeyi amaçlamaktadır.
"OYALAMA POLİTİKASININ SONUNA GELİNMİŞTİRAKP'yi ve 
Erdoğan'ı faşist söylemlerden vazgeçmeye çağıran KCK, şöyle noktaladı: "AKP ve Başbakan çağımızın otoriter faşistlerinin söylemi olan tek tek tek nakaratını bir tarafa bırakarak Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin beklediği adımları atmalıdırlar. 
Oyalama politikasının sonuna gelinmiştir. 
Eğer Başbakan hayırlı bir iş yapmak istiyorsa kendilerinin de siyasi yaşamının güvencesi olacak Türkiye'nin demokratikleşmesinde ciddi adımlar atmalı ve Kürt sorununu çözmelidir. Tek millet, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak nakaratını tekrarlayıp Kürtlerden başka vatan aramalarını istemek AKP'ye hiçbir hayır getirmez. 
Kürtler bu toprakların en kadim halkıdır. Bu halkı kök saldığı topraklardan koparmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Dağdan gelip bağdakini kovmak tam da Başbakan’ın yaptığına denmektedir. Kürtleri kovmaya çalışanlar mutlaka bu topraklardan kovulacak, Kürtler diğer halklarla birlikte Türkiye sınırları içinde özgür ve demokratik yaşamlarına kavuşacaklardır.Kürtlerin özyönetim hakkı ve anadilde eğitim istemine “Çekin başka yerlere gidin” diye cevap vererek bu sorunu çözmekten kaçanlar kesinlikle halkımızın demokratikleşme ve çözüm iradesinin altında kalacaklar ve halklara karşı suç işleyenler olarak tarihin vicdanında yargılanacaklardır.
Başbakan’ın bu sözleri vesilesiyle Kürtleri ve demokrasi güçlerini mücadeleyi yükselterek sürece sahiplenmeye ve bu süreci demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan yaratmayla taçlandırmaya çağırıyoruz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder